“Uzun zaman oldu bir
yazı kaleme almayalı."
Yazıya başladığımda
ilk aklıma gelen cümle bu oldu. Bir internet sayfasından okunduğu takdirde
yanlış da olmayacak bir cümle. Gerçekten de uzun zaman oldu bir şeyler
paylaşmayalı.
Fakat gerçekte yazma
faaliyetim hep devam ediyor. Neredeyse her gün yazıyorum, elhamdülillah. (Bunlar
yakında bir kitap olarak çıkacak inşaallah.) “Yazmak” gerçekten de hamde vesile
olan bir şey. İnsanın biriktirdiklerini paylaşmasının en düzgün ve en rahat
yolu. Belki de içinde biriktirdiklerini aktararak rahatlama yöntemi. Çoğu zaman
“başkalarına” diye yazılan yazılar da aslında yine insanın kendisi içindir bu
yönüyle. Yani yazılar ve o yazıya konu olan mevzular da ayrı bir hamd
vesilesidir. Yazacak konu olmayınca yazı da olmuyor.
Bu yazıya vesile olduğu
için sevgili kardeşim Ahmet Ay’a teşekkür etmem gerekiyor. Hep üreterek
çevresini şevklendiren tavrı haricinde yeni çıkan kitabıyla da yazmam için
teşvik etti beni. Belki duymuşsunuzdur. Çıkalı birkaç gün oldu. Daha önce “Biri
Bizi Durdursun” ismiyle çıkan gençlik kitabının şimdi ikincisi bize ulaşmış
durumda. (Ben imzalı olarak aldığım için bunu söyleyebiliyorum.) Bunun başlığı
da öncekini aratmayan güzellikte: “Macera Geliyorum Demez!” Erdem ve Ömer’in maceraları
yine okuyanları kendi atmosferine cezbediyor. Şöylesine bir bakmak için eline
alan, uzun zaman bırakamıyor. Ve şahit olduğum bir şey, kitabı şöyle rastgele
açıp bakanın yüzüne hemen bir tebessüm yayılıyor.
Kahramanlarımız bu sefer
tatile çıkıyorlar. Erdem’in bilgiççe ve muzipçe konuşmaları ve Ömer’in
itirazları eşliğinde biz de onların yolculuğuna ve tatillerine dahil oluyoruz. Özellikle
yaramaz Erdem’in başına gelenler, köyde karşılaştıkları... Yolda tokludan,
köyde danadan çektikleri... Yaramazlığının cezasını çekiyor tabii.
Erdem’in her zamanki
gibi tutmayan planları, arkadaşlarının yüreklerini ağızlarına getiriyor. Ama
buna rağmen yine onsuz yapamıyorlar. Tabii biz de öyle... Kendimizi onların
arasında bularak maceralarına katılıyoruz.
Kitap çok farklı bir
şey... İnsan üzerine çok güzel etkiler bırakır. Çünkü her kitap, okuyucusunu
kendi efsunlu bahçesine dahil eder ve o kişiye özel bir yer açar. Herkes aynı
meyvelerle ayrılmaz o bahçeden ama kimse de nasipsiz kalmaz.
Hâsılı, bol meyveli ve
bol tebessümlü bir bahçeye davet ediyor bizi Macera Geliyorum Demez. Bitirmeden
bıraktırmayacak ve simalara uzun zaman kaybolmayan bir tebessüm yerleştirecek türden...
Biri Bizi Durdursun’dan tecrübeli olanlar bana hak vereceklerdir.
Son bir şey daha... Kitabın
sonunda bir sürpriz var. Ömer ve Erdem’in maceralarının bitmediğini anlıyoruz.
Sürpriz bu değil tabii. Bu kitapla beraber çektirdiği
fotoğrafını/fotoğraflarını biribizidurdursun2@gmail.com adresine gönderenler
arasında çekiliş yapılacağını ve ismi çıkan talihli arkadaşımızın da bu
maceraya dahil edileceğini öğreniyoruz. Çok ilginç ve güzel bir sürpriz bu.
Bol tebessümlü günler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder