Evrim teorisinin şekillenmesinde
reenkarnasyon inancının rolü var mıdır acaba?
Gordon Orians isimli
bir biyologun (evrimci biyolog) bir-iki hafta önce yayınlanan “Snakes, Sunrises,
and Shakespeare” başlıklı kitabı bende bu çağrışımı yaptı. Kitabın internette paylaşılan
geniş tanıtım yazıları, evrim konusunda bugüne kadar çok az değinilen bir konuya
yazarın el attığını gösteriyor. Evrimde türler arası en mükemmele varıncaya
kadar devam eden bir değişim iddiasını hep duyardık. Ama Orians burada bir adım
ileri gitmiş ve duyguların, sevgi-korku gibi hislerin nasıl şekillendiğini evrime
dayandırmak için çok uğraşmış.
Malum, reenkarnasyon
ruhun bedenden bedene gezindiğini savunan bir inanç. Burada en temel hususlardan
biri, ruhun iyilik düzeyi. İyi ruhların iyi bedenlere, kötülerinse hasis, düşük
varlıklara geçtiği savunulur. İyi olan iyiye layıktır. Ve önceki ruhundan bunu
miras olarak alır...
Orians da ayı
şeyleri farklı kelimelerle söylüyor. İnsanın kalbini durduracak derecede
korktuğu pek çok sebebin “doğal seleksiyon sürecinde” insanın genlerine
yerleştiğini ve bir sonraki nesle aktarıldığını söylüyor.
Dayandırılan sonuçlar
farklı ama söylenen şeyler aşağı yukarı aynı.
Kasdî bir bağlantı olmasa bile aynı amaca hizmet ediyor olması yeterli... Her şeyi Allah'ın yarattığını söylememek için girilen tekellüflü yollardan iki tanesi...
Ayet-i kerimede buyrulduğu
üzere, “Kafirler birbirlerinin dostlarıdır.” (Enfal, 73) Şu hadis-i şerif
de bunu teyit ediyor: “Küfür tek millettir.”
Bunlar ilk etapta
dikkatimi çeken hususlar... Ama daha detaylı irdelenmeyi/yazılmayı hak eden bir
konu. Bakalım...