Harun Reşid’in veziri
mezarlığın yanından geçerken Behlül-i Dânâ’yı görür. Kabirlerden çıkarmış
olduğu kafataslarını bir oraya bir buraya taşımakla meşguldür. Vezir sebebini
sorar. Behlül cevap verir:
“Ölüleri sınıflara ayırıyorum.
Başkan olanları, vezirleri, danışmanları, hizmetçileri ve sıradan vatandaşları
birbirinden ayırmak istiyorum. Ama bunu bir türlü başaramıyorum. Kabirler gibi
kafatasları da birbirine benziyor.”
İbrahim Baz’ın Sûfi isimli
romanından
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder