21 Mart 2012 Çarşamba

Rengarenk bir nevruz


 
Kimdir bunlar ya da ne?
Onların burada işi ne?
Sadece biz olmalıydık 
Bu yerlerde.
Hem renkleri farklı, hem dilleri!
Var mıdır onların da sevdikleri?
Kıpır kıpır atan bir kalpleri?
Ya da kimseye açamadıkları,
Derin derin endişeleri?
Neden farklı, oturması kalkması?
Neden her şeyi ayrı gayrı?
Olmaz mıydı hepsi aynı?
Yoksa bu bir tavır mı bana karşı?

Yok yok, değildir öyle...
Bu şarkı cidden söylenmez böyle.
Önce farklılıkları bir gör de,
Talebini sonra gönlünce söyle.

Oysa...
Ne güzeldir ezgiler.
Her dinleyeni etkiler.
Tek tip olsaydı sineler,
Kalır mıydı bu nameler?
“O, bu” yoksa,
Gerek kalmaz bana, sana?
Kime sadece “ben” varsa,
Yoktur dünyada başkası onca.

Bir şey kaldı ki, bu bence mühim.
Kimisi kendini sempatik bilir.
Herkesi severim der, lakin değil.
Biraz irdeleyince husumet kokusu gelir.

Dinlenir mi bilmem ama,
Ben yine de söyleyeyim.
Temennimin talebini,
Satırlarla bildireyim.
Rengârenk umudumu,
Bu âleme arz edeyim.
Şu nevruz baharına,
Bin bir çeşit renkle girelim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder