15 Kasım 2012 Perşembe

Hicri bir yıla hüzünle girerken

Bugün hicri yeni yıla girerken sevinçli olacaktık. Birbirimize süslü cümlelerle mesaj atacak, yeni yılımızı tebrik edecektik. Altına da bir cümleyle dua yazacaktık...

Ama olmadı...

Biz henüz bilgisayar başına geçip süslü cümlelerimizi kurmaya başlamadan önce ekranlarımızda bir haber belirdi ve bütün duygularımızı alt üst etti. İsrail yine bazı sebepler bulmuş zulüm yapmak için. Amerika'dan da bu zulmü kalaylayan bir açıklama yayınlanmış. Sinirler sınır tanımaz oldu. O arada yanarak ölen bir bebek fotoğrafı görmem yetti duygularımın coşmasına. 

Az önce Haluk Bilginer'in sesinden Böyle Bir Kara Sevda eserini dinledim. Bu olayla bağdaştırıp cümleleri kafamda tekrarlayınca bana moral verdi. Ne diyelim, "Rabbimiz, yıllardır yüreklerimizi yakan bu zulmü, bugünlük değil, herkesin rahat edeceği şekilde tamamiyle bitirecek, sonlandıracak sebepler halk etsin ve bu yeni yılımızda hayırlısıyla bunun müjdesini almayı bizlere nasip eylesin" diyerek yine usulen yeni yıla giriş duamızı yapmış olalım.



Ne çıkar bahtımızda ayrılık varsa yarın,
Sanma ki hikâyesi şu titreyen dalların
Düşen yaprakla biter,
Böyle bir kara sevda kara toprakla biter.

Ağlama olma mahzun gülerek bak yarına,
Sanma ki güzelliğin o ipek saçlarına
Dökülen akla biter,
Böyle bir kara sevda kara toprakla biter.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder